Kara Para Aklamaya Giriş

Bir dizi müptelası olarak pek de ayırt etmeden her türlü diziyi izlerim. Ancak itiraf etmeliyim ki bunca dizi arasından, mesleki hassasiyetimden olsa gerek, ayrı bir ilgiyle izlediklerim “Breaking Bad”, “Ozark” ve “Narcos” gibi diziler oldu.

Silahların patladığı, arabaların havaya uçtuğu bu mafya dizilerindeki sıkıcı(!) muhasebeci karakterlerin nereden peydah olduğu eminim ki sizin de kafanızı kurcalamıştır. Gerçekten de mafya babalarının kazandıkları paraları çatır çatır yemek dururken bu paralara yasal bir kılıf uydurma hevesleri de neyin nesiydi? İşte sorunun cevabı özlü bir sözümüzde gizli:

Bu Değirmenin Suyu Nereden Geliyor?

Uyuşturucu kaçakçılığı ve organ kaçakçılığı gibi mafyatik suçlar ile rüşvet, yolsuzluk gibi beyaz yaka suçları başta olmak üzere yasa dışı aktivitelerden kazanılan paralar çoğu zaman akıllara zarar bir büyüklüğe ulaşır. Dünyaca ünlü Kolombiyalı uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın yılda 22 milyar dolar kazandığı ve yalnızca paraları destelemek için kullandığı lastik bantlara 2.500 dolar harcadığı düşünüldüğünde bahsettiğimiz tutarların büyüklüğü daha iyi anlaşılabilir.1

Hal böyle olunca, yasa dışı yollardan kazanılan servetin dikkat çekmeden harcanabilmesi neredeyse imkansızdır. Önünde sonunda “Bu değirmenin suyu nereden geliyor?” sorusuyla karşılaşılması kaçınılmazdır. Bu soru, yarattığı korkunun hakkını verir cinstendir. Nitekim bir suçlu, ani bir baskınla iş üzerinde yakalanabileceği gibi paranın izinin takip edilerek, suç ve para arasındaki ilişkinin kurulması suretiyle de yakalanabilir. Dolayısıyla kara para aklamanın arkasındaki temel mantık, yasa dışı yollarla elde edilen parayı yasal olarak elde edilmiş gibi göstermek ve böylece suç ve para arasındaki bağlantıyı koparmaktır.2

Üç Aşama: Yerleştirme-Ayrıştırma-Bütünleştirme

Kara para genel olarak üç aşamada pirüpak hale gelir. Yerleştirme (placement) olarak adlandırılan ilk aşama en riskli aşamadır, çünkü suç ve para arasındaki ilişkinin ortaya koyulması nisbeten kolaydır. Bu aşamada, nakit olarak tahsil edilen yasa dışı fonlar yasal bir kaynak ile ilişkilendirilerek finansal sisteme sokulur. Böylece bir yandan taşınması, saklanması ve harcanması zor olan para nakit formundan kurtulurken, diğer yandan yasa dışı fonlara yasal bir kılıf bulunmuş olur.

Yerleştirme aşaması için nakit olarak çalışan, denetimi az ve zor olan sektörler tercih edilir. Bu açıdan, 1920’lerin ünlü Şikagolu gangsterı Al Capone, nam-ı diğer Scarface’in kirli işlerinin yasal yüzü olarak çamaşırhane (laundromat) işini tercih etmesi hiç de şaşırtıcı değildir. Nakit olarak çalışmaları, hızlı işlemeleri ve kontrolünün zor olması nedeniyle çamaşırhaneler yerleştirme aşaması için adeta biçilmiş kaftandır. Hatta çamaşırhane işi ve kara para öylesine özdeşleşmiştir ki kara para aklama (money laundering) teriminin buradan geldiği rivayet olunur.3 Aynı sebeplerle, pizza restoranları4, otel işletmeciliği ve taksicilik gibi sektörler kara para aklayıcılarının gözdesi olmuştur.

Finansal sisteme sokulup yasal bir kaynakla ilişkilendirilen fonların tekrar tekrar işleme tabi tutulduğu ayrıştırma (layering) aşamasında ise fonların ana kaynağından iyice uzaklaşması sağlanır. Kumarhaneler, paravan şirketler arasında yapılan alım-satımlar ve karmaşık borçlanma işlemleri, antika eşya ve kıymetli taşların alım-satımı, lüks evler ve arabalar gibi gayrimenkul alım-satımları ve çeşitli finansal araçlara yapılan yatırımlar ile kara para izi sürülemez bir hale getirilir.5

Yerleştirme ve ayrıştırma aşamaları sayesinde pirüpak hale gelen yasa dışı fonlar, bütünleştirme (integration) aşamasında herhangi bir şüphe çekmeksizin yasal olarak finansal sisteme dahil olur.6 Uyuşturucu ticaretinden organ kaçakçılığına kadar türlü türlü suçlara bulaşan kara para aklayıcıları artık paralarını diledikleri gibi harcayabilir, yasal yatırımlar yapabilir, saygın şirketlerin yönetim kurulu üyesi olabililer; hatta hayır kuruluşlarına yaptıkları yardımlar sayesinde halkın sevgilisi haline dahi gelebilirler. Nitekim Escobar, uyuşturucu ticaretinden cinayete kadar pek çok karanlık işe adının karışmasına rağmen yaptığı bağışlar ve yardımlar sayesinde halk arasında halen “Pablito” lakabıyla anılmakta ve sevilmektedir.7

Postmodern Kara Para Aklama Yöntemleri

20. yüzyılın başında aklayıcıların gözdesi olan çamaşırhaneler ve restoran zincirlerinin yerini yüzyılın ortalarında vergi cennetleri ve kıyı-ötesi bankacılığı almıştır. Bu yeni yöntemler aklama işine uluslararası bir boyut kazandırarak yeni bir soluk getirmiştir. Gerçekten de, paranın elde edildiği ülke sınırları içerisinde finansal sisteme sokulmasının riskli olduğu hallerde paraların bavullarla, kasalarla veya özel jetlerle yurtdışına çıkarılarak bankacılık düzenlemelerinin gevşek olduğu ve/veya bankacılıkta katı mahremiyet kurallarının uygulandığı ülkelerde bu işlemin gerçekleştirilmesi gayet akıllıca bir plandır.8 Nitekim “Pizza Connection” adıyla tarihe geçen meşhur aklama davasında, paraların özel jetlerle New York’tan Bermuda’ya aktarıldığının, buradan banka transferleriyle İsviçre’ye ardından İtalya’ya gönderildiğinin öğrenilmesi büyük şaşkınlıkla karşılanmıştı.9

21. yüzyıla gelindiğinde ise kara para aklama yöntemleri sınırlarını zorlamaya devam ediyordu. Nihayet bitcoin ve benzeri kripto paraların yıldızı parlamıştı. Geleneksel para birimlerinden farklı olarak herhangi bir ülke tarafından arz edilmeyen kripto paralarda, isimler yerine rumuzların kullanılması (pseudonymity) ve uluslararası transferinin herhangi bir aracıya ihtiyaç olmaksızın bir e-posta göndermek kadar kolay olması (portability), devletlerin bu alandaki kontrolünü zorlaştırmakta ve kripto paraları kara para aklama işiyle uğraşanların gözdesi haline getirmiştir.10

Kurbansız Suç?

Para aklama yöntemleri çamaşırhanelerden kripto paralara evrilmesinin arkasındaki tek sebep teknolojik ilerlemeler değildi. Aklamayı önlemeye yönelik ulusal ve uluslararası alanda izlenen politikalar aklayıcıların hareket alanını giderek daraltıyordu. Al Capone’un vergi kaçakçılığından hüküm giyerek Alcatraz’ın yolunu tuttuğu 1900’lü yılların başlarında kara para aklama bir suç dahi değildi. Para aklamanın John Stuart Mill’in bahsettiği kurbansız suçlardan olması, bir başka deyişle aklamanın doğrudan kimseye zarar vermiyor oluşu11 dikkate alındığında, kara para aklama ile mücadeleye ilişkin ilk yasal önlemlerin alınmasının 20. yüzyılın sonlarına sarkması şaşırtıcı değildi.

Ancak para aklama işi ile yasa dışı faaliyetlerin arasındaki güçlü bağın12 anlaşılması ve aklamanın ülkeleri ekonomilerinden siyasetlerine kadar pek çok alanda etkilediğinin görülmesi endişe vericiydi. 1980’lerin sonu itibariyle tüm dünyanın kokain talebinin %80’nin karşılayan Medellin Kartelinin lideri Escobar’ın siyasete girmesi, hatta Amerikan politikacılarını ve yargıçlarını rüşvet ve tehditlerle etkilemeye çalışması13 bir suçlunun akladığı paraları kullanarak ne kadar güçlenebileceğinin en somut örneğiydi. Siyasetin, adaletin ve ticaretin bu şekilde yozlaşması, yasalara saygılı insanlardaki adalet ve eşitlik duygusunu zedelemekteydi.14

Üstüne üstlük, kara para aklamanın yan etkileri yalnızca artan yozlaşma ve siyasi ve finansal sisteme olan güvenin sarsılması ile sınırlı değildir. Herhangi bir şekilde kayıt altına alınmayan yasa dışı faaliyetlerin büyüklüğünü doğru bir şekilde tahmin etmek mümkün olmadığından, bu faaliyetler, ekonomik göstergeleri çarpıtır. Çarpık ekonomik veriler ve istatistikler ise makroekonomik politikaların uygulanmasını zorlaştırır.15 Bununla beraber, çoğu zaman dudak uçuklatan büyüklüklere ulaşan kara para tutarları transfer edildikleri ülkelerde kar etme ve katma değer yaratma amacı gütmediğinden sıkça ve büyük meblağlar halinde hareket ederler. Öyle ki bu giriş ve çıkışlar, ülkelerin cari açık poziyonlarını ve döviz kuru seviyelerini etkileyerek ekonomik istikrarsızlıklara neden olabilir.16

Öte yandan, özellikle 11 Eylül olayları ile birlikte aklama suçunun ağır sosyal sonuçları olabileceği tecrübe edilmiş, aklama ve terörizmin finansmanı arasındaki yakın ilişki mercek altına alınmıştır.17

Sadede Gelelim…

Kurbansız suç olarak kategorize edilmekle birlikte ekonomik istikrarsızlıktan ve terörizme kadar sayısız olumsuz sonucu bünyesinde barındıran kara para aklama suçu, 21. yüzyıl itibariyle hem ulusal hem de uluslararası alanda yakın markaja alınmıştır.18 Ancak 2000’li yılların başlarında bankalar, noterler, avukatlar, emlakçılar gibi aracılara ilişkin olarak getirilecek yükümlülük ve denetimlere odaklanan çözüm önerileri, herhangi bir aracı gerektirmeyen kripto para birimlerinin popülaritesinin artarak yeni bir aklama yöntemi olarak kullanılmaya başlaması sebebiyle yetersiz kalmıştır. Öngörülemeyen teknolojik gelişmeler nedeniyle çözüm önerilerinin hızla demode olması, aklama ile mücadelede yaşanan zorluklara bir yenisini eklemiş, yeni politikaların üretilmesinde teknolojik ilerlemelerin önemini ortaya koymuştur.

  1. https://www.independent.co.uk/news/people/pablo-escobar-worth-wealth-money-how-much-a8133141.html.
  2. IMF (2001) “Financial System Abuse, Financial Crime and Money Laundering” Background Paper, s. 3; Mulig, E. Smith, M. (2004) “Understanding and Preventing Money Laundering” Internal Auditing, Vol. 19/5, s. 22.
  3. Doyle, T. (2002) “Cleaning up Anti-Money Laundering Strategies: Current FATF Tactics Needlessly Violate International Law” Houston Journal of International Law Vol. 24/2, s. 283.
  4. Rooney, C. Schillo, L. (2016) “The Pizza Connection” The Grapevine Mayıs 2016, s. 23.
  5. Turner, S. (2004) “U.S. Anti-Money Laundering Regulations: An Economic Approachto Cyberlaundering” Case Western Law Review Vol. 54/4, s. 1392-1393.
  6. Reuter, P. Truman, E. (2004) Chasing Dirty Money, Colombia University Press, s. 25.
  7. Bowley, J. (2013) “Robin Hood or Villain: The Social Constructions of Pablo Escobar” https://digitalcommons.library.umaine.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1108&context=honors.
  8. FATF (2015) “Money Laundering Through the Physical Transportation of Cash”, FATF Report, s. 57-76.
  9. Webster, B. McCampbell, M. (1992) “International Money Laundering: Research and Investigation Join Forces” National Institute of Justice Research in Brief, s. 4.
  10. FATF (2014) “Virtual Currencies Key Definitions and Potential AML/CFT Risks” FATF Report, s. 9; Bryans, D. (2014) “Bitcoin and Money Laundering: Mining for an Effective Solution” Indiana Law Journal Vol. 89/1, s. 447; European Parliament (2018) “Virtual Currencies and Terrorist Financing: Assessing the Risks and Evaluating Responses” Study fort he TERR Committee, s. 30-38.
  11. European Parliament, Economic and Monetary Affairs (2017) “Offshore Activities and Money Laundering: Recent Findings and Challenges”, Study for the PANA Committee, s. 30.
  12. Masciandaro, D. (1999) “Money Laundering: the Economics of Regulation” European Journal of Law and Economics Vol. 7, s. 238.
  13. Bowley, a.g.m., s. 4.
  14. Camdessus, M. (1998) “Money Laundering: the Impotance of International Countermeasures” https://www.imf.org/en/News/Articles/2015/09/28/04/53/sp021098; Reuter, a.g.e., s. 129-139-175.
  15. Quirk, P. (1997) “Money Laundering: Muddying the Macroeconomy” Finance and Development, March 1997, s. 8
  16. McDowell, J. (2001) “The Consequences of Money Laundering and Financial Crime” Economic Perspectives, Vol. 6/2.
  17. FATF (2008) “Terrorist Financing” http://www.fatf-gafi.org/media/fatf/documents/reports/FATF%20Terrorist%20Financing%20Typologies%20Report.pdf.
  18. Levi, M. Reuter, P. (2006) “Money Laundering” Crime and Justice Vol. 34/1, s. 304-310.

2 thoughts on “Kara Para Aklamaya Giriş

Comments are closed.