Apple’ın Vergi Planlaması

Bir şirket düşünün ki, 4 yılda (2009-2012) 74 milyar dolar kar etsin; ama dünyanın hiçbir yerinde mükellefiyeti olmasın, ancak neredeyse sıfıra yaklaşan özel bir oran üzerinden vergi ödesin!!!???!!

Hangisi daha garip bilemedim! Dünyanın hiçbir yerinde mükellefiyetinin olmaması mı; mükellef olmamasına rağmen vergi ödemesi mi; yoksa neredeyse sıfıra yaklaşan özel bir oran üzerinden vergi ödemesi mi?

iMac, iPhone, iPad …. ve iTax

iMac ile kişisel bilgisayarda, iPhone ile mobil telefonda, iPad ile tablette çığır açan Apple, benzer bir başarıyı iTax1 ile vergide de yakaladı. Apple’ın bu başarısını anlamak için öncelikle bu filmin aktörlerini tanımak lazım2.

Apple Inc. Kaliforniya’da kurulmuş olup burada faaliyet göstermektedir. Ar-Ge çalışmaları yürütür, yeni ürünler dizayn eder. Bu ürünlerin fikri mülkiyeti yasal olarak Apple Inc.’e aittir. Apple ürünlerinin Amerika kıtasında satış hakkına sahiptir.

Apple Operations International (AOI) İrlanda’da kurulmuştur. Tamamen Apple grubuna ait bir şirkettir. Apple’ın pek çok yurtdışı iştirakinin sahibi olan bir holding şirkettir. “Holding şirket” kavramı kafanızı karıştırmasın. Holding denince akla camla kaplı gökdelenler ve şık giyimli plaza çalışanları gelir. Ama ne yazık ki, AOI’ın fiziki bir iş yeri olmadığı gibi, hiçbir çalışanı da yok. Ama geliri çok! 2009-2012 yıllarındaki net geliri 30 milyar dolar. Unutmadan ekleyelim, dünyanın hiçbir yerinde kurumlar vergisi mükellefiyeti yok.

Apple Sales International (ASI) İrlanda’da kurulmuştur. Tamamen Apple grubuna ait bir şirkettir. 2012’ye kadar hiçbir çalışanı bulunmayan bir şirket iken, 2012’de ASI’ya yapılan transferlerle 250 kişi istihdam eden bir şirket haline gelmiştir. Apple ürünlerinin Avrupa, Asya ve Afrika’da satış hakkına sahiptir. Herhangi bir üretim faaliyeti bulunmayan ASI, Çin’deki tedarikçi firmalardan satın aldığı Apple ürünlerini Avrupa, Asya ve Afrika’daki yine Apple grubuna ait distribütör firmalara satmaktadır. 2009-2011 yıllarında vergi öncesi geliri toplam 38 milyar dolar olup, ortalama %0,007 oranında bir vergi ödemiştir. Vergi ödemiş olması kafaları karıştırmasın, ASI’ın da dünyanın hiçbir yerinde kurumlar vergisi mükellefiyeti yoktur.

Filmin aktörlerini tanıttıktan sonra gelelim senaryosuna. Bu oya gibi işlenmiş vergi planlaması 3 aşamada nihai hedefine ulaşıyor.

1. Aşama: Uygun Partner Ülkenin Seçimi

“Uygunluk” ile kastedilen aşağıdaki şartlardan en az birinin sağlanmasıdır. Bu şartlar,

• Partner ülkenin vergi oranlarının düşük olması,
• Şirkete uygulanacak “özel vergi oranı” konusunda partner ülke ile anlaşmaya varılmış olması,
• Şirketin partner ülkede mükellef olmaması.

Yukarıdaki şartlarının tamamını taşıyan İrlanda, Apple için biçilmiş kaftan. Zaten %12,5 kurumlar vergisi oranı ile düşük vergili ülkeler arasında yer alan İrlanda, Apple ile ASI’ın ödedeyeceği vergi oranı üzerinde uzlaşıyor. Öyle ki, 2009-2011 yıllarında ASI’a uygulanan efektif vergi oranı ortalama %0,007! Bu oran için neredeyse sıfır demek yanlış olmaz herhalde!

Öte yandan, Amerikan ve İrlanda vergi mevzuatlarının kurumlar vergisi mükellefiyet tanımları adeta bir yapbozun parçaları gibi birbirini tamamlıyor. AOI ve ASI’ın mükellefiyetleri için İrlanda mevzuatı ABD’yi; Amerikan mevzuatı ise İrlanda’yı gösteriyor. Daha açık bir ifadeyle, İrlanda mevzuatı AOI ve ASI’ın “yönetim ve kontrol merkezleri”nin bulunduğu ABD’de vergilendirilmesi gerektiğine işaret ederken; Amerikan mevzuatı şirketlerin “kuruluş yeri” olan İrlanda’da vergilendirilmesi gerektiğini söylüyor. Her iki ülkenin mevzuatları arasındaki bu farklılık, dünyanın hiçbir yerinde mükellefiyeti olmayan iştiraklerin mevcudiyetine sebep oluyor.

2. Gelirin Aktarımı

Gelirin düşük oranda vergileneceği (tercihen hiç vergilenmeyeceği) bir ülke bulduktan sonra sıra gelirin bu ülkeye aktarımına gelir. Peki, Apple ABD’de elde ettiği geliri nasıl İrlanda’da elde etmiş gibi gösterebilir?

Şöyle ki, Apple ile ASI bir maliyet paylaşım sözleşmesine imza atıyorlar. Buna göre, Apple ile ASI, Ar-Ge faaliyetlerinden doğan maliyeti aralarında paylaşıyorlar ve bunun karşılığında Apple, ASI’a Apple ürünlerini Avrupa, Asya ve Afrika’ya satış hakkını veriyor. Sözel olarak makul bir anlaşma gibi görünse de, rakamsal olarak incelendiğinde tuhaflık hemen göze çarpıyor. Şöyle ki, 2009-2012 yıllarında ASI 4,9 milyar dolar Ar-Ge maliyeti karşılığında 74 milyar dolar kar ederken; Apple 4 milyar dolar Ar-Ge maliyeti karşılığında 38,7 milyar dolar kar etmiştir. Yani, ASI Ar-Ge maliyetlerinin %55’ine katlanırken; elde ettiği gelir Apple’ın gelirinin neredeyse iki katı! Özetle, Apple babasının oğluna çekmeyeceği bir kıyağı ASI’a çekiyor ve gelirinin aslan payını bir maliyet paylaşım sözleşmesi ile ASI’a aktarıyor3.

3. Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazancı Hükümlerinin Uygulanmasının Engellenmesi

Gelirin düşük vergi oranlarının uygulandığı ülkelere çeşitli mekanizmalarla aktarılması yeni bir vergi planlaması yöntemi değil. Dolayısıyla, Amerikan vergi mevzuatında bunu önlemeye yönelik düzenlemeler 1962’den beri mevcut. ASI’ın üretime katkısı olmaksızın yalnızca al-sat faaliyetlerinden elde ettiği gelir ile ASI’dan AOI’a aktarılan kar paylarının kontrol edilen yabancı kurum kazancı hükümleri (Subpart F) çerçevesinde ABD’de vergilendirilmesi gerekiyor.

Ancak yine Amerikan mevzuatında yer alan bir düzenleme, check-the-box (işaretleme) rejimi, buna engel oluyor. Check-the-box rejimi, Hazine tarafından uygulamada yaşanan karışıklıkları ve iş yükünü azaltmak amacıyla getirilmiş bir düzenleme ve Amerikan şirketlerine şirket türlerini beyan ederken tanınan bir serbestliği ifade ediyor4.

Apple örneği üzerinden gidersek, Apple dilerse, ASI’ı vergisel açıdan “ihmal edilebilir” bir şirket olarak beyan edebilir. Bu durumda, ASI, her ne kadar ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olsa da, Amerikan vergi mevzuatı AOI’yı muhattap alır ve ASI’ın işlemleri şirket içi birer işlemmiş gibi muamele görür ve vergisel açıdan yok hükmünde olur. Dolayısıyla, ASI’ın elde ettiği satış geliri ve AOI’ın elde ettiği kar payı ABD’de de vergilendirilmez.

İşte Apple bu 3 aşamalı stratejisi ile ABD’nin %35’lik kurumlar vergisi oranından paçayı kurtarıyor ve gelirinin aslan payını İrlanda’daki iştiraklerine aktarıyor. Peki bu yanına kar mı kalıyor? Onu da gelecek hafta anlatalım:)

  1. Ting, A. (2014) “iTax-Apple’s International Tax Structure and the Double Non-Taxation Issue” British Tax Review, 1, s. 40.
  2. Çalışmamızdaki veriler şu kaynaktan elde edilmiştir: Committee on Homeland Securtiy and Governmental Affairs United States Senate, “Offshore Profit Shifting and the US Tax Code-Part 2 (Apple Inc.)-Memorandum”, https://www.gpo.gov/fdsys/pkg/CHRG-113shrg81657/pdf/CHRG-113shrg81657.pdf, (22.02.2017).
  3. Çölgezen Batun, Ö. (2017) “Apple Inc. Örneği Üzerinde Uluslararası Vergi Planlaması” Vergi Dünyası, Nisan 2017.
  4. Sicular, David R. (2007) “The New Look-Through Rule: W(h)ither Subpart F?” Tax Notes, Nisan, s. 360.